islâm öncesi dönemde yaşayan ümame isimli akıllı bir kadın, kızı ünas'ı
Kinde krallarından Haris ile evlendirdiğinde, hâlâ değerini koruyan şu
unutulmaz nasihatları yapmıştı: 'Kızım, eğer bir kızın ana-babasının
servetinden dolayı kocasına ihtiyacı olmasaydı, senin herkesten ziyade
müstağni (ihtiyaçsız) olman lazım gelirdi. Fakat öyle değil; erkekler
bizim için yaratıldığı gibi, biz de onlar için yaratılmışızdır. Kızım,
sen ana-babanın evinden, büyüyüp yürüdüğün yuvadan çıkıp, bilmediğin ve
şimdiye kadar alışmadığın, ülfet etmediğin bir adamın evine gidiyorsun.
şimdi, onun rızasını gözetip kendisine itaat et ki, o da sana kul-köle
gibi olsun; seni sevip hoşnut olman için gerekeni yapsın. Ben şimdi
sana on şey söyleyeceğim. Onları kavra ve gereğince hareket eyle ki,
eşinle güzel geçinebilesin:
1- Sana yiyecek ve giyecek her ne getirirse, onu yürekten kabul etmelisin; kanaat sahibi olmalısın.
2- Emrettiği uygun şeyleri yapmalı, yasaklayıp yapma dediği şeyleri yapmamalısın.
3- Evin içini ve üstünü başını temiz tutmaya dikkat etmelisin.
4- Güzel görünüp güzel kokmalısın ki, kocan senden iğrenmesin; gözünden düşmeyesin.
5- Uyuduğu ve yemek yediği vakitlere dikkat etmelisin. Bunları hangi
vakitte yapmayı alışkanlık haline getirmişse, o vakitleri gözetip
yemeğini ve yatağını hazırlamalısın. çünkü açlık ve uykusuzluk insanı
öfkelendirir.
6- Kocanın malını muhafaza etmeli, israf ve teleften korumalısın.
7- Onun itibarını gözetmeli, hısım ve yakınlarına da saygılı olmalısın.
8- Ona isyan etmemeli, işine muhalefette bulunmamalısın.
9- Sırrını elaleme ifşa etmemelisin. işine isyan edersen sana kin
duyar, sırrını ifşa edersen eziyet ve cefasından kurtulamazsın.
10- Kocan kederli iken ferah olmayasın, neşeliyken de keder göstermeyesin.